Deprem Korkusu Nasıl Yenilir?
Deprem, Hatay, Urfa, Adıyaman, Maraş ve diğer yedi ilde yaşanan büyük bir doğal afet olmasıyla, depreme maruz kalmamış bireylerin bile deprem korkusuyla yüzleştiği bir döneme dönüştü. Bu, ülke genelinde yaşanan ciddi bir travma sonucudur. Bu süreçte en sık duyulan cümleler arasında; "Deprem korkusundan uyuyamıyorum", "Sürekli deprem olacakmış gibi hissediyorum", "Deprem korkusuyla nasıl baş edebilirim?" gibi sorular yer alır. Bu duyguların, deprem oluştuğu dönemlerde birkaç ay boyunca normallik arz etmesine rağmen, daha uzun süreli ve yoğun bir şekilde devam etmesi durumunda, psikolojik destek alınması önemlidir.
Deprem, sadece maddi yıkıma neden olmakla kalmaz, aynı zamanda insan psikolojisini de olumsuz yönde etkileyen doğal bir afettir. Depremler, diğer doğal afetler gibi travmaya yol açabilir ve insanlar, bu travmaya farklı duygusal, düşünsel ve davranışsal tepkiler verebilirler. Ancak, her bireyin travmadan etkilenme düzeyi farklıdır.
Örneğin, depremi doğrudan yaşamış bir birey bile, travma sonrası stres bozukluğu yaşamayabilir. Bununla birlikte, depremi doğrudan hissetmemiş, sadece iletişim araçları aracılığıyla takip etmiş birçok kişide, travma sonrası stres bozukluğu görülebilir. Dolayısıyla, depremin yaşanma olasılığı bile, psikolojimizi etkileyebilir.
Deprem sonrası insan psikolojisi, genellikle üç aşamadan geçer: şok, pasifleşme ve toparlanma. Depreme maruz kalan birey, genellikle psikolojik bir şok yaşar. Bu, vücudun aniden ortaya çıkan ve çoğu zaman bilinçdışı olarak gerçekleşen bir savunma mekanizmasıdır. Deprem anında, bireyler aşırı korku, şaşkınlık, duygusal uyuşukluk, tepkisizlik gibi belirtilerle karşılaşabilirler. Bu durumda, kişiyi etkisi altına alan ölüm korkusu, çaresizlik ve panik duygularına neden olabilir. Panik halindeki bazı bireyler, depremden kurtulmak için bilinçsizce riskli davranışlar sergileyebilirler, örneğin, yüksek bir yerden atlamak gibi.
Depremin çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri de önemlidir. Küçük çocuklar, olayları anlamakta ve duygularını ifade etmekte zorlanabilirler. Bu nedenle, çocuklar, yaşadıkları olaylardan en çok etkilenen gruplardan biridir. Deprem, çocuklarda kaygı, korku ve güvensizlik gibi duyguları tetikleyebilir. Bu nedenle, deprem sonrası çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için anne ve babalarının önemli bir rolü vardır.
Deprem sonrası baş etmek için, anne ve babaların kaygı ile baş etme biçimleri ve ev ortamı, çocukların kaygı ile baş etmelerinde önemli bir faktördür. Çocukların, depremle ilgili haberlere ve görüntülere maruz kalmaması önemlidir. Onlara açık ve net bilgiler vererek güven ortamı oluşturulmalıdır. Ayrıca, çocukların duygularına ve düşüncelerine önem verilmeli ve onlarla empati kurulmalıdır.
Deprem sonrası dönemde, çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için özel önlemler alınmalı ve onlara destek olunmalıdır. Bu süreçte, çocukların regresyon yaşama olasılığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, anne ve babaların sabırlı ve anlayışlı olmaları, çocukların psikolojik iyilik hallerine katkı sağlayabilir.